GenelKöşe Yazıları

Yurt Dışında Satılan Elektrikli Motosikletler

Elektrikli araçlar her geçen gün daha fazla hayatımızın içine giriyorlar. Artık hem dünyada hem de ülkemizde farklı markalardan elektrikli otomobil bulmak mümkün peki ya motosikletler?

Dünya genelinde 2020 itibariyle güçlü ve kullanışlı elektrikli motosikletler bulunabilse de ne yazık ki bu modellerin çok büyük bir kısmı ülkemize gelmiyor. Bu sebeple de Türkiye’de elektrikli motosiklet denilince akla bir motosikleti değil de pahalı bir oyuncağı andıran modeller geliyor.
Bu yazı sayesinde umuyorum ki konuya uzak kalmış olabilecek okuyucularımız güncel elektrikli motosikletler hakkında bilgilenir ve geleceğin düşündüğümüz kadar da uzak olmadığını görebilirler.

Zero Motorcycles SR/F

Zero firmasının elektrikli motosikletler konusunda başı çeken firmalardan biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. 2006 yılında eski bir NASA mühendisi tarafından Kaliforniya’da kurulan Zero Motorcycles firması, birçok farklı tarzda elektrikli motosikleti üretip satmaktadır.
Zero SR/F kalıplı duruşu ve adeta bir “street fighter” tarzındaki tasarımıyla insana “Bu baya baya motosiklet ya!” dedirtiyor. Bu havalı görünüşün altına baktığımızda ise 110 beygir ile 190 Nm tork üreten bir elektrik motoru buluyoruz. Bu ürettiği torka özellikle dikkat çekmek istiyorum; bu motosikletin muadili olarak görebileceğimiz Yamaha MT-09’a bakarsak onun 115 beygir ürettiğini görürüz, SR/F’ten 5 beygir fazla üretmesine ve sağladığı yüksek tork ile tanınmasına rağmen MT-09 yalnızca 87,5 Nm tork üretmektedir. İşte elektrikli motosikletlerin, benzinli motosikletlere performans konusunda attıkları en büyük fark da budur.


Menzil kısmına gelindiğinde ise sürüşe bağlı olarak 260-320 km civarı bir menzil görüyoruz. Bu menzil biraz az gelebilir belki ama yine dönüp MT-09’a baktığımızda onun da 100 km’de 5,5-6 litre ortalama tüketiminin olmasına karşılık 14 litrelik bir deposunun olduğunu görürüz ki bu da yine 300 km’den az bir menzile denk gelir. Sonuç olarak Zero SR/F oldukça yüksek performansa, yeteri kadar menzile ve kabul edilebilir bir ağırlığa (220kg) sahip yeni nesil bir motosiklet olmakla beraber günümüz elektrikli motosikletlerini güzel bir şekilde özetlemektedir.

Lightning LS-218

Lightning firması 90’lardan beri elektrikli araçlar ile ilgilenmekte olan bir grup insan tarafından kurulmuş olan ve 2006 yılında bir Yamaha R1’i elektrikli motosiklete çevirerek ilk elektrikli spor motosikleti yapmasıyla tanınan firmadır. Lightning LS-218 ise elektrikli motosikletlerin sahip olduğu gücü ve potansiyeli dünyaya duyuran modellerden biridir. İsmini son hızı olan 218 milden (350 km/s) alan LS-218 2013’te Pikes Peak’i o zamana kadar orada yarıştırılmış her motosikletten daha hızlı bir şekilde bitirerek rekor kırmıştır.

Tamamen spor kullanıma göre yapılmış olan bu spor motosiklet tam 200 beygir üretmesine rağmen yalnızca 160 km’lik bir menzile sahip. Kalkış yarışlarında Kawasaki H2’lere bile kafa tutabilecek güçteki bu motosiklet arka tekerlekte tam 228 nM tork üretmekte. Bizlere elektrikli motosikletlerin gücünü bariz bir şekilde gösteren LS-218’in aslında pek sessiz bir motosiklet olmadığını belirtmekte fayda var, elektrikli otomobillerin aksine motosikletlerde elektrik motorunun o adeta bilim-kurgu filminden fırlamış gibi olan vızıltısını duymak oldukça mümkün.

Gogoro S2

Gogoro S2 aslında biraz daha alıştığımız tarzda bir elektrikli scooter. Uzun ve gücün ön planda olduğu sürüşlerden öte şehir içerisinde pratik ve rahat bir ulaşım için tasarlanmış olan bu scooter, günümüz benzinli 125cc’lik scooterları kendine rakip almış durumda. S2 10,2 beygirlik elektrikli motoruyla duymaya alışık olduğumuz bir güce sahip olsa da 125cc içten yanmalı rakiplerine kıyasla çok daha yüksek bir ivmeye sahip. Şehir içerisinde dur kalk yapmamız veya ani hızlanmamız gereken bir çok durumla karşılaştığımız için küçük hacimli scooterların hızlanması bazen yetersiz kalabiliyor. Gogoro S2 ise yüksek torkunu kullanarak 0’dan 50 km/s sürate yalnızca 3.8 saniye gibi kısa bir sürede çıkarak bu hızlanma problemini ortadan kaldırıyor.

Bir diğer ilgi çekici özelliği ise S2’nin kolayca değiştirilebilir batarya sistemidir. Yukarıdaki görselde de görebileceğiniz gibi sele altında bulunan bu bataryaları kolayca çıkarıp yerine yenisini takabilirsiniz. Gogoro’nun satış yaptığı bölgelere yayılmış olan yaklaşık 1800 farklı batarya değiştirme istasyonu bulunmakta ve bu sayede menzili dert etmeden batarya değişiminizi hızlıca tamamlayıp yolunuza devam edebilirsiniz.

Zero Motorcycles FXS

Elimden geldiğince farklı markalara değinmek de istesem bu Zero’dan bahsetmezsem içim rahat etmez. Oldukça basit bir tasarımı olan ve neredeyse bir bisiklet kadar ince olan bu supermoto tarzı elektrikli motosiklet, şehir içinde hem hızlı seyahat etmeyi hem de istenildiği takdirde holiganlık yapmayı mümkün kılıyor. Telefon uygulamasından maksimum hızını, torkunu nasıl vereceğini ve rejenerasyon oranını ayarlayarak kendi sürüş tarzınıza uydurabileceğiniz FXS aynı kardeşi FX gibi yüksek bir oturuş pozisyonuna ve uzun dalışlı amortisörlere sahip.

Şahsen tüm bu elektrikli motosikletler arasından benim en çok içimi kıpırdatan FXS oldu. Supermoto tarzını ve elektrikli araçların yüksek torklu dinamik sürüşünü bir araya getirmek kulağa harika bir fikir gibi geliyor.
Zero FXS 160 km civarı yüksek olmayan ama şehir içi gezintilere kolaylıkla yetecek bir menzile sahip. Bir diğer heyecan verici noktasının ise ise yalnızca 133 kilogram olmasına rağmen arka tekerlekte 106 Nm tork üretebilmesi olduğunu söyleyebiliriz.

Harley Davidson LiveWire

Eğer motosiklet dünyasını takip ediyorsanız listenin bir yerinde bundan bahsedileceğini illa ki tahmin etmişsinizdir. 2014 yılında Harley Davidson bir elektrikli motosiklet yapacaklarını duyurduklarında alınan tepkiler oldukça karışıktı. Bazıları bu yenilikçi hareketi dolayısıyla Harley’i kutluyordu bazıları ise kendi tarzından bu kadar şaştığı için onlara kızıyordu.
Harley’in kendini yeni nesle sevdirme politikasının belki de en bariz örneği olan LiveWire 105 beygir gücünde olup 0’dan 100 km/s’ye 3 saniyede çıkabiliyor. LiveWire yüksek performans sağlasa da ne yazık ki menzil bakımından oldukça zayıf kalıyor. Çoğu elektrikli motosikletten çok daha büyük bir bataryaya sahip olmasına rağmen Harley’e göre 230 km, kullanıcıların söylediklerine göreyse yaklaşık 150 km gibi bir menzile sahip. Hızlı şarj istasyonlarından batarya kapasitesinin %80’ini 40 dakika gibi bir sürede doldurabilse de 30 bin dolar olan fazlasıyla yüksek fiyatıyla ne yazık ki pek tercih edilen bir motosiklet olduğunu söylemek doğru olmaz.

Energica Eva EsseEsse9

Elektrikli motosikletler konusunda hatırı sayılır bir tanınırlığa erişmiş olan Energica’nın bu yeni motosikleti tasarımıyla oldukça dikkat çekici. Son yıllarda baş gösteren bu “Retro” tasarım rüzgarından nasibini alan Eva EsseEsse9, önceden bildiğimiz naked tarzı Eva’ya birçok teknik yönden benzerlik gösteriyor.
Eva EsseEsse9 tarzıyla ön plana çıkmasına rağmen 180 nM tork üretebilen 109 beygirlik oldukça performanslı bir motora sahip. Hem tarz sahibi bir motosiklete binmek hem de birçok kişiyi şaşırtacak kadar hızlı gidebilmeyi isteyenler için yapılmış bu motosiklet ortalama 160 km menzile sahip.
Günümüz “Retro” tasarımlı motosikletlere hoş bir alternatif ekleyen Energica, elektrikli motosikletlerin sadece “Elektrikli” motosiklet olarak kalmayıp birçok farklı özelliğe de sahip olabileceğini bizlere gösteriyor.

Daha Fazla Göster

Mert Bektaş

YTÜ Mekatronik Mühendisliği öğrencisiyim! Alternatif enerji kaynaklı araçlar ve motorsporları ilgi alanlarım!

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu