Motosikletle Uzun Yol Yapmadan Önce Mutlaka Bilmeniz Gerekenler
Havalar ısındı ve malum herkes tatile veya gezilere motosikletle gitmeye başladı. Hem zaten motosikletine atlayıp kendini yollara vurmayı kim istemez ki? Aşağıda anlatacağımız maddelerle uzun yol yapmak artık çok daha keyifli olacak!
Yol Planı
Gideceğiniz rotayı mutlaka daha önceden çıkartın. Köprü geçişlerini, alternatif rotaları ve feribot saatlerini mutlaka not alın. Yola çıkmadan önceki gün ise yolda oluşabilecek çalışmaları, feribot sefer iptallerini vs mutlaka gözden geçirin.Bu aslında küçük gibi gözükse de en önemli adım çünkü yolda yapılacak tüm maceranın olayı burada başlıyor. En azından sürprizle karşılaşmamak sizin daha yetişme anksiyetesine girmemenizi ve sakinlikle yol almanızı sağlayacak. Uzun yolda hala gideceğiniz çok mesafe varken sinirlenmek isteyeceğiniz en son şeylerden biri. Bana inanın…
Feribot Kullanımı
Eğer Istanbul’dan İzmir’e veya Ege tarafındaki başka bir yere doğru gidiyorsanız Feribot kullanmayı mutlaka düşünmelisiniz. Özellikle Yenikapı-Bandırma feribotu Avrupa yakasında yaşayanlar için bir nimet. Yenikapı-Mudanya feribotu da yine yolu kısaltan diğer bir feribot. Körfezi dolanmak yerine feribotla gitmenin birden fazla avantajı var.
Sabah kahvaltısını feribotta yapabileceğiniz için biraz daha geç kalkarak daha fazla uyku alabilirsiniz. Özellikle bandırma feribotu biraz uzun sürdüğünden kahvaltıdan sonra da enerji tazelemek için ufak bir şekerleme çok iyi gelebilir. Bu extradan uykular bazen çok şey değiştirebilir.
Özellikle Yenikapı-Bandırma feribotu ile yapacağınız yolculukta 200-250KM kadar yolu kısaltmış oluyorsunuz. Aynı zamanda yolda ödeyeceğiniz köprü ve otoyol ücretlerinden de yırttığınızı eklemek gerek. Sadece yaktığınız yakıt ve otoyol ücretlerinden zaten feribotun ücreti (150TL civarı) hayli hayli çıkmış durumda. Buna ek olarak Türkiye’nin trafiği en yoğun bölgesindeki (Istanbul-Kocaeli Hattı) risklerden de arınmış ve yol yorgunluğunuzu ciddi oranda azalmış oluyorsunuz. Yani feribot dururken sırf yol yapmak için Osman Gazi Köprüsünü kullanmak veya körfezi dolanmak bana biraz mantıksız geliyor. Eğer rotanız izin veriyorsa mutlaka ama mutlaka feribotları kullanın.
Saat ve Hava Durumu
Güneşin konumu eğer tam karşınızdan vuruyorsa insanı bir süre sonra cidden aptala çeviriyor. Özelliklle yazın güneşin direkt suratınıza vurması siyah vizör kullansanız bile çok yoruyor ve kaskın içinde çok sıcaklamanıza yol açıyor. Eğer doğuya doğru gidecekseniz sabah saatlerini seçmek güneşin konumundan dolayı size kötü yansıyabilir. Güneşin tepeye doğru çıkmaya başladığı saat 10 gibi yola çıkmak o etkiyi azaltacaktır. Eğer yolunuz ağırlıklı olarak batıya doğruysa sabah çıkabildiğiniz kadar erken çıkmak ve güneşi arkanıza almak çok faydalı olacaktır. Yalnız güneş arkanızdayken araçların dikizlerine yansıyan ışıktan dolayı sürücülerin size tam farkedemeyebileceğini unutmayın.
Hava durumu konusu ise yol planı ve ekipmanları toparlarken oldukça önemli. Sadece çıktığınız ve gideceğiniz şehrin hava durumuna değil yol üzerindeki tüm şehirlerin hava durumlarına bakarak aşağı yukarı geçeceğiniz saatlerde hava nasıl olacak mutlaka bakmalısınız. İzmir’e giderken yol üzerinde yiyeceğiniz 10 dakikalık bir yaz yağmuru bile canınızı fazlasıyla sıkacaktır. Özellikle de çantalardaki ekipmanlarınız yanınıza çöp poşeti almadığınız için ıslandıysa….
Ekipman Seçimi
Her ne şartta olursa olsun tüm ekipmanlarınızı giyerek çıkın. Yazlık veya kışlık ekipman seçimini mevsim veya gideceğiniz illerin şartına göre seçebilirsiniz. Esas dananın kuyruğu ise ilkbahar gibi kopuyor. Gündüz güneş varken havalar 20-25 derece arası yani yazlık ekipman giymeye uygun ama geceleri 8-9 derecelere kadar düşebiliyor. E şimdi malum, motosiklette olduğumuz için yer sıkıntımız da var ve bununla ilgili ne yapabiliriz? En temiz çözüm yanınızda yağmurluk taşımak olur. Motosiklet kıyafetinizin üzerine yağmurluğu giydiğinizde rüzgarın içeri girmesini kestiği için çok daha az üşüyeceksiniz. Ayrıca yağmurluğunuzu da hem gece görülmesi hem de kış şartlarında oluşabilecek sis ve yağmur durumlarında görüşün ciddi oranda düşmesinden dolayı tamamen fosforlu sarı modellerden seçmenizi şiddetle öneririm.
Fosforlu sarı demişken mutlaka üzerinde fosfor olan bir mont alın ya da üstünüze yelek giyin. Günlük hayatta fosforlu yelekler nedense şekilcilkten dolayı pek tercih edilmese de özellikle geceleri o kadar çok fark ediyor ki inanamazsınız. Aydınlatmaların düşük olduğu bilhassa köy yollarında siz sürerken farketmeseniz de motosiklet sadece ufak bir ışık olarak gözüküyor. Bundan dolayı motosikletin geliş hızının algılanması çok zorlaşıyor. Eğer fosforlu yelek giyilirse araç daha büyük gözükeceği için hızınız daha iyi tahmin edilebilecek ve önünüze fırlayan araç sayısı ciddi oranda düşecektir. Buna ek olarak biraz daha iyi görülmek herkesin işine gelecektir diye düşünüyorum. Bunun için öyle pahalı yelekler almanıza gerek yok. Herhangi bir iş güvenliği dükkanına gidip 5-10 tl arasına bir fosforlu yelek alıp bu olayı çözebilirsiniz. Çeşitli estetik takıntılarınız var ise daha pahalı opsiyonlar da tabii ki mevcut…
Rüzgar sesi ne yazık ki uzun yolda baş ağrısı yapacak derecede bizi rahatsız eder. Peki etkileri sadece rahatsız etmesi mi? Uzun vadede duyma kayıplarına neden olacak kadar tehlikeli birşey aslında. Kulak tıpası kullanmak bu etkiyi oldukça azaltır. Bütçeniz pek yok ise yapı marketlerde bulunan sünger tıpalardan kullanabilirsiniz. Genellikle 3-5TL arasında değişiyor ama birkaç kullanımdan sonra çöpe atmak zorundasınız. Pahalı olmadığı için sorun değil.
Ben Alpine’ın özel filtrelere sahip olan modelini kullanıyorum. Biraz pahalı olsa da rüzgar sesini filtrelerken korna ve motor seslerini duyabilmeniz trafik için önemli. Yaklaşık iki yıldır sürekli kullanıyorum ve oldukça memnunum. Ama kaybetmemeye özen göstermeniz gerek çünkü fiyatı oldukça pahalı…
Motosiklet Aksesuarı Seçimi
Kışın yola çıkıyorsak kan dolaşımımızı ısıtmak için elcik ısıtma takmak yol konforumuzu mutlaka artıracaktır. Sonuçta motosikletin üzerinde sabit bir şekilde oturduğumuzdan ne giyersek giyelim vücut ısımız bir yerden sonra düşmeye başlıyor. Elcik ısıtma sayesinde vücut ısımız belirli bir seviyede kalacaktır.
Doğru çanta seçimi de yine oldukça önemli. Eğer yan çanta ihtiyacınız yok ise o çantaları çıkartmak yakıt tüketiminde ve rüzgara olan tepkilerde size avantaj sağlayacaktır. Artçı taşımıyorsanız ve havalar da iyiyse arka çantaya sığmayan ekipmanların arka koltuğa doğru iyice bağlanıp istiflenmesi aerodinamik ve ağırlık dağılımı açısından size fayda sağlayacaktır.
Yan çantaları bağladıysanız içini doldururken iki tarafın da eşit ağırlıkta olmasına dikkat edin. Eğer bir taraf daha ağır olursa o yöne doğru motosiklet çekme yapacak ve sürüş keyfinizi bozacaktır.
Gaz kolunu sürekli açık tutmaya çalışmaktan dolayı bileğinizin ağrımaması için 10-20tl aralığında satılan hız sabitleme aparatlarından birini kullanmanızı kesinlikle öneriyorum. Elcikte çıkıntı yaratarak gaz kolunu sıkmaya gerek kalmadan sadece elinizin ağırlığı ile belli şekilde gitmesini sağlayabilirsiniz. 600-700KM’lik yolculuklarımda bu benim müthiş işime yaramıştı.
Gideceğiniz yol çok fazla ıssız, dağlık ve köy yolu içeriyorsa mutlaka hem öne hem de arkaya ekstra aydınlatma üniteleri takmanızı öneririm. Arkaya ve öne takacağınız ekstra LED lambalar ile görünürlüğünüzü oldukça artıracaksınız. Ayrıca yolu da daha iyi şekilde göreceksiniz ki önünüze çıkabilecek hayvan veya yoldaki çukur, kamyon lastiği kalıntısı, vb. Gibi şeyleri çok daha önceden fark etmek için bu önemli. Yalnız diğer sürücülerin bu takacağınız lambalardan dolayı gözünü almayacak şekilde bir açıyla bunları yerleştirmeye özen göstermelisiniz.
Extra Öneriler
Eğer uykunuz geliyorsa ve yolunuz hala uzunsa mutlaka bir benzinlikte durup sandalye üzerinde bile olsa biraz şekerleme yapın. Bu sayede yorgunluk ve uyku hissiniz ciddi oranda azacaktır. Uyku ile mücadele edemezsiniz. Hiçbir sürücü direksiyon başında bilerek uyumamıştır değil mi? Gözleriniz bir saniyeliğine kapanıyor ve sonrası facia. İşte o bir saniyeye yakalanmamak için biraz mola verip uyumak gerçekten çok şey değiştirir. Hatta şu mola konusuna biraz daha baksak iyi olacak gibi…
Havaların soğuk veya sıcak olması farketmez yol üzerinde mola vermek hayati öneme sahip. Soğuktan dolayı vücut ısımız düştüğünde motosikletle olan bağımız da düşmeye başlar. Aynı zamanda da sağlıklı düşünememeye başlarız ve tepki süremiz de uzar. Bir de üstüne yağmurda biraz ıslandıysanız sinirlenip agresif bir şekilde hızlı sürmeye başlarız. Şimdi bu senaryoyu ele aldığımızda ortaya muazzam bir kaza senaryosu ortaya çıkıyor. Film sahnesi gibi değil mi? Üşüme hissini beklemeden belli aralıklarla benzinlikte durup sıcak bir çay içerek hem yorgunluk hissini hem de soğuğun etkilerini oldukça azaltırsınız.
Sıcak havayı ele aldığımızda ise yaz mevsiminde fileli mont kullanımından dolayı sıcak hava vücudumuzu çamaşırları kuruttuğu gibi kurutur. Güneşin kask içini osıtmasından dolayı sıcak bizde baş ağrısı yapmaya başlar. Tansiyonun düşmesi-çıkması gibi etkileri de oluşmaya başladığından yine sinir yapmaya başlarız. Dehidre olmamak için bol bol su içmek önemli olduğu kadar terlemeyle atılan mineralleri de geri almak o kadar mühim. Maden suyu burada ülkemizin nimetlerinden biri. Hem soğuk içeceğiniz bir içecektir hem de dehidrasyonu iyi şekilde toparlar. Bol şeker ve kafein içeren enerji içecekleri kısa sürede sizin yorgunluğunuzu ve susuzluğunuzu alıyormuş gibi gözükse de aslında daha fazla dehidrasyona ve yorgunluğa yol açar. Eğer başınızın üst veya arka kısmında iğne batması gibi ağrılar hissetmeye başladıysanız en yakın benzin istasyonunda durup başınızı soğuk suyla yıkamanın faydasını göreceksiniz.
Yükleyeceğiniz ağırlığa ve artçı taşıyorsanız onun da ağırlığını hesaba katarak süspansiyon ayarlarınızı değiştirin. Bir çok motosiklette ön amortisörler ayarlanamasa da arka amortisörün sertlik ayarı yapılabilmekte. Yükü kompanse etmek için normal kullandığınız ayarın birkaç tık sertine doğru almak süspansiyonun düzgün çalışmasını sağlar. Aynı şey lastikler için de geçerli. Lastik havalarının artçı ve yük ile olan basıncını el kitapçığından kontrol ederek ona uygun şekilde şişirin.
Bu arada lastik demişken; Yolda lastiğe çivi, vida, tahta parçası gibi şeylerin girmesi ihtimaline karşı mutlaka köpük spreylerden iki kutu yanınızda taşıyın. Bu sayede dağın başında bir yerde lastiğinize çivi girmiş olsa dahi medeniyetin bulunduğu bir yere kadar sağlıklı şekilde ilerleyip lastiğinizi yaptırtabilirsiniz. Eğer şambrelli bir lastiğiniz var ise yama kitini yanınıza alın ama yine de bir çekici numarası mutlaka yanınızda bulunsun zira arka lastiği sökmek gerçekten bir eziyet.
Motosikletinizin avadanlık takımı yanınızda mı mutlaka kontrol edin. Yolda bozulabilecek buji, sigorta vb gibi şeyleri değiştirebilmek için gerekli anahtarlar var mı bakın. Mümkünse yanınızda bir çakı olması “ah keşke ufak bir pensem olsaydı da şunu sökebilseydim, diyeceğiniz anların önüne geçer. Bu alet edevatları aldıysanız motosikletinizin sigortalarının birer yedeğini de yanınızda bulundurun.
Burada uzun yola çıkmadan önce ve yol sırasında şahsen dikkat ettiğim bir çok şeyi anlatmaya çalıştık. Yola çıkmadan önce ve yol sırasında biraz dikkatli olursak yaşayacağımız bir çok dertten kendimizi kurtarmış olacağız. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. Mutlu seyahatler!